SAĞLIK - 01 Kasım 2022 Salı 10:48

Fethi Sekin Şehir Hastanesi bölgede ’skolyoz’ hastalarının umudu oldu

A
A
A
Fethi Sekin Şehir Hastanesi bölgede ’skolyoz’ hastalarının umudu oldu

Fethi Sekin Şehir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji kliniği yaklaşık 6 ay önce skolyoz ve kifoz vakalarına hizmet vermeye başladı.

Fethi Sekin Şehir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji kliniği yaklaşık 6 ay önce skolyoz ve kifoz vakalarına hizmet vermeye başladı. Hastane, Tunceli, Muş ve Bingöl başta olmak üzere çevre illerden gelen hastaların ihtiyaçlarına uluslararası standartlarda cevap veriyor.


Sağlık Bakanlığı tarafından hizmete açılan ve şehir hastanelerinin altıncısı olarak 1 Ağustos 2018 tarihinde hasta kabulüne başlayan Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi, deneyimli sağlık personeli, 5 yıldızlı otel konforundaki donanımı ve sağlık alanındaki son teknolojiye sahip cihazlarıyla dünya standartlarında hizmet veriyor. Bu çerçevede Ortopedi ve Travmatoloji Bölümünde yaklaşık 6 ay önce skolyoz (omurga eğriliği) hastaları için de hizmet vermeye başlandı. Bölgenin hasta sayısı ve ihtiyaçlarına uluslararası standartlarda cevap veren, özellikli tedavi gerektiren skolyoz ve kifoz vakalarının ihtiyacını karşılayacak olan hastane bünyesindeki bu merkez, bölgeye hitap etmeye devam ediyor. Skolyoz ameliyatlarının gerçekleştirildiği ilk günden itibaren, Elazığ başta olmak üzere Bingöl, Tunceli, Muş, Malatya, Diyarbakır ve çevre illerden gelen 7 hasta gerçekleştirilen başarılı operasyonlarla sağlığına kavuştu.


Skolyoz hastalarının, tanı, takip ve cerrahisini uyguladıklarını belirten Fethi Sekin Şehir Hastanesi Başhekim Yardımcısı Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Oğuz Kaya, ’’Skolyoz hastalığını, omurgada eğrilik olarak niteleyebiliriz. Omurgadaki eğrilikler sonrasında hastalara cerrahi tedavi gerekebiliyor. Hastanemiz dört yıldır açıldı. Yaklaşık 6 aydır, skolyoz ve kifoz ameliyatlarını hastanemizde yapmaktayız. Şimdiye kadar toplam 7 hastamızı ameliyat ettik, bunlardan iki tanesi ağır deformite olan vakalarımızdı ve bu iki hastanın ameliyatına Prof. Dr. Bekir Yavuz Uçar hocamız da iştirak etti” dedi.


Bingöl’den gelerek Fethi Sekin Şehir Hastanesinde ameliyatı başarıyla gerçekleştirilen 14 yaşındaki hastaları hakkında bilgi veren Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Anıl Agar ise ’’Vakamız 14 yaşında kız hasta. Bize Bingöl’den başvurmuştu. Hastamız yürüyüşünde ve omurgasında eğrilik şikayeti ile bize başvurdu. Hasta ve yakınlarıyla görüşüp gerekli tetkikleri yaptıktan sonra hastanemizde tedavisini üstlendik. Ameliyat ettiğimiz hastamız, ergenlik yaş ortalarında çıkan adölesan skolyoz olan bir hastamız. Hasta yakınlarının ve ailelerin özellikle dikkat etmesi gereken şey, çocuklarda omuz eşitsizliği. Çocukları çıplak gözle arkadan gördükleri zaman omurgalarında eğrilik olup olmadığını fark etmeleri bizim için önemli. Bu şekilde fark edilen hastaların bir sağlık kuruluşuna başvurup omurga filmleri çekilmesi gerekmekte. Bizler de bu filmlerden açıları ölçüp ona göre hastaların tedavi planlamasına başlıyoruz’’ diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dursun Özbek, Ali Koç’a: "Bu yaptıklarının hesabını senden teker teker soracağım" Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Fenerbahçe derbisinden sonra yaşanan olaylarla ilgili suç duyurusunda bulunduklarını söyleyerek, "Ali Koç, tüm bu yaptıklarının hesabını senden teker teker soracağım. Bu yaptıkların senin yanına kalmayacak. Seçim kazanmak için yaptığın bu şovun hesabını daima vereceksin" dedi. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek ile Sportif AŞ Başkan Vekili Erden Timur, Florya Metin Oktay Tesisleri’nde basın mensuplarına gündeme dair açıklamalarda bulundu. Derbide yaşanan olaylarla ilgili şikayette bulunduklarını açıklayan Başkan Özbek, "Dünkü olaylar yapılan ahlaksızlık tüm spor kamuoyunun gözü önünde cereyan etti. Öncelikle şunu söylemek istiyorum, bu olaylara sebep olan baş ahlaksız, yancıları ve onlar çanak tutan kamu görevliler hakkında gerekli suç duyurularını yaptık. Bu boş stat kabadayılığı ile geçen sene de mücadele ettik. Yine ederiz. Sezon başından beri Ali Koç’un yaptığı bu şımarıklıklar artarak devam ediyor. Kimse de bu şahıstan hesap sormuyor. Dün akşam maç biteli 1 saatten daha fazla olmuş, statta olmayan Ali Koç, stada trafik durdurularak, polis eşliğinde sahanın önüne gelmiş ve sahaya alınmıştır. Güvenliği sağlaması gereken görevliler, şehir eşkıyalığı yapanların korumalığını yapmıştır. Hepsi de kamera kayıtlarında tek tek var. Çekilen kameraların, stadın kameralında tek tek gözüküyor. Sonra yanında silahlı korumalarla eşkıya gibi sahaya girmeler, ailelerine küfür etmeler. Sonra da kameralar karşısına çıkıp yapılan hadsiz konuşmalar. Bazı cümleleri iki sefer okumamda maksat şu, tek tek herkes duysun. Bugün buradan size söylüyorum Ali Koç, tüm bu yaptıklarının hesabını senden teker teker soracağım. Bu yaptıkların senin yanında kalmayacak. Seçim kazanmak için yaptığın bu şovun hesabını daima vereceksin. Tüm Türkiye, senin camiaları karışı karşıya getirmek için proje olduğunu öğrenecek. Son 6 aylık gelişmelere bakın. Camialarını birbirine kırdırmak için yapılanları hatırlayın ve bu projenin ne anlama geldiğini de siz basın mensuplarının, bütün vatandaşların ve devletin dikkatine sunuyorum. Ayrıca şunu da bil ki, bütün bu yaptıkların bana sökmez, ben Galatasaray başkanıyım. Bir mesajımda taraftarlarımıza ve üyelerimize, bizim için hiçbir seçim bu şampiyonluktan değerli değildir. Tek konsantrasyonumuz takımımızla bu hafta sonu ulaşacağımız 24. şampiyonluğumuz. Bugün itibarıyla seçim için yaptığımız toplantıları durdurduk. Gördüğünüz gibi hep bir aradayız, 7-24 Florya’dayız. Oyuncu kardeşlerimizin ve hocamızın yanında olacağız. Kimse merak etmesin, iyilik kazanacak ve biz şampiyon olacağız. Bizim aklımızdan geçen veya icat ettiğimiz şeyler değil, hepsi kameralarda var. Bir tafta önemli maç, stadın korunması için 2 bin 400 devlet polisi var. Devletimizi teşekkür ediyoruz. Bu maçın nasıl olacağı, şampiyonluğu etkileyecek bir maç. Stadı korumakta görevli olan arkadaşlar maç bittikten 1.5 saat sonra eskortla stada giriyorlar. Daha fazlasını söylemeye gerek yok, herkes kamera kayıtlarına baksın. Galatasaray bu şampiyonluğu önceliğe almıştır. 24. şampiyonluk olacak. Önümüzdeki dönemde 25 ve 26.’yı yapmayı biliyoruz” diye konuştu. "Bunun hesabını tek tek soracağız" Fenerbahçe’nin olayları futbol dışına taşımak istediğini belirten Özbek, "Oyunun başında beri, ısınma anından beri tek yapabilecekleri, tek ellerinden gelen, kaos, gerginlik yapmak ve olayı futbolun dışına taşımak. Boş sahada yanında silahlı korumalarla, 70-80 yancısı var. Burası Galatasaray Spor Kulübü’ne ait bir stat. Belli bir süre içerisinde federasyona devrediliyor, gözlemcisi var. Akreditasyon alanına giren kişiler bellidir. Ben dahil belli bir süre için akreditasyon yerine giremem. Federasyonun görev süresi bittikten sonra Galatasaray’ın yeridir. Sen geliyorsun haneye tecavüz eder gibi, tek başına da gelemiyorsun. Bu sahte kabadayılık değil de nedir? Niye yapıyorsun. Galatasaray gibi büyük bir camiada, sen camiaları birbirine düşürmek üzere projesin. Onun için buradan polis görevlisi arkadaşlar sesleniyorum, ’Siz bunları bilmiyor musunuz?’. Silahlı korumaların stadın içinde ne işi var? Orada sadece görevliler var. Bir tek amaç görüyorum. Maç bitmiş, sonuç tescil edilmiş ondan sonrası en tehlikeli kısmı orası. Türkiye’de 80 milyon kişi futbolla ilgilidir. Sen bunu yaptığın zaman insanları tahrik ettiğinin farkında değil misin? Bunlar başka ülkelerde yaşanmadı mı? Bir şeye çok yazık. Ali Koç önemli bir ailenin ferdi. İyi bir eğitim almış biri. Ailesinin gücü belli. Bu gücün arkasından böyle bir işe girişmek, insanları birbirine düşürmek, bunların hesabını kim verebilir? Bu gerginliği yapıyorsun, bu gerginlik sadece bu seviyede kalacak. Yazıklar olsun. Arkadaş daha yarış bitmedi. Bu kinin, bu nefretin bu hale dönüşmesi insanları birbirini kırdırmak seviyesine gelmesini çok tehlikeli buluyoruz. Ali Bey stada polis eskortu ile geliyor. Türkiye’nin artık özellikle bugünlerde ne bu gerginliğe ihtiyacı var. Sükunete, birliğe en ihtiyaç olduğumuz dönemde iki büyük camiayı birbirine düşürerek. Kendisi ifade ediyor. Biz de, siz de seçime gireceksiniz diyor. Bir seçimi kazanmak uğuruna bu insanları birbirine düşürmek uygun mudur? Ali Bey şunu bilsin, bunun hesabını tek tek soracağız. Bunlar bana sökmez. Ben Galatasaray başkanıyım" şeklinde konuştu. "Sen neyine güveniyorsun?" Olaylarda RAMS Park Stat İşletme Direktörü Ali Çelikkıran’ın yaşadığı olayın hatırlatılması üzerine sarı-kırmızılıların Başkanı, "7-8 kişi üzerine yüklenip, böyle bir şey delikanlılıkta var mı? Böyle bir şey spor yöneticiliğinde var mı? Olayları nereden nereye taşıyorlar. Kendisi, ’Federasyona gidip hakemleri tartaklayın’ demedi mi?, ’Gittiğiniz yerlerde fotoğraflarını çekin’ demedi mi? Bu nasıl bir spor adamı? Sen neyine güveniyorsun? Bu ifadelerle hakemler yumruklanmadı mı, sahalarımızda istemeyen olaylar olmadı mı? Futbol camiaları ilgilendiren bir olaydır. Bu sokak kabadayılığı var ya öyle bir şeydir ki, öyle bir mecralara taşır ki ortamı, önüne geçilemez. Ben onun için bugün emniyet müdürüme, sayın valime, değerli savcılarımı ve devletime sesleniyorum, bu gidişi iyi bir gidiş değil. Riyad’dan beri olan olayları izleyin. Hep bir provokasyonun peşinde. Buradan devletime sesleniyorum, bu gidiş, iyi bir gidiş değil. Normal kişiler cesaret edemez. Ali Bey ne kazandın? Toplumu bölmeye, toplum içine husumet tohumunu ekmeye çalışmak memlekete ihanetten başka bir şey değildir. Sporun birleştirici ruhunu kaybetmeye çalışıyor" ifadelerini kullandı. Olayları öğrendikten sonra stada döndüğünü ifade eden Dursun Özbek sözlerine şöyle devam etti: "Maç bittikten sonra hocamız basın toplantısına çıkacaktı. Onun yanında biraz durdum. Ailem de vardı. Yola çıktık, haber geldi, böyle bir durum var. Dönüp gelene kadar Ali Koç orayı terk etmişti. Olayın üstüne yetişse miydim iyiydi, o gittikten sonra stada dönebildim o mu iyiydi, tartışılır. Bizim güvenlik görevlilerimizin bir kısmı futbol takımını koruduğu için onlarla ayrılmış. Kimin aklına gelir ki, bir gün böyle birileri grup halinde gelecek, stadı basacak. Sahadaki güvenliği sağlamak için bazı arkadaşlar kalmış. Bundan sonra statlarını korumak için orada koruma ordusu mu oluşturmak lazım. Olayların boyutu, orada mı olsam iyiydi, orada olmam mı iyiydi? Biz ne yapmaya çalışıyoruz. Bizi yeşil sahalarda yarışalım diye seçiyorlar. Bir gün burayı silahlı adamlarla basar diye seçmiyorlar. Yazıklar olsun ki sen değerli bir ailenin çocuğusun." Erden Timur: "Trafiği durdurarak, polis eskortuyla içeriye giriyor" Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un, trafiği durdurarak, polis eskortuyla içeriye girdiğini aktaran Erden Timur, "Emniyet görevlisi arkadaşlarımız var. Oradaki memurlar emirle hareket ediyor. Güvenliğin amacı oyuncuları ve hocaları korumak. Spor şube müdür, ’Güvenliği sağlayacağız’ dedi. Asıl güvenliği sağlama sorumluluğu emniyetin. Bizim arkadaşlarımız, bazı emniyetteki görevliler tarafından tutulmuştur. Sizi korumakla yükümlü olduğu kişileri değil de, silahlı adamları koruyorsunuz. Buradaki olay kamu güvenliği. Öyle olmadığı zaman bundan Dursun başkanın dediğine geliyor. Sonra herkes 100 silahlı adam tutup öyle mi yapmak gerekiyor? Öyle yapsak çatışma mı çıkacak. Bunu tüm samimiyetimle söylemek zorundayım" dedi. Dursun Özbek: "Kabadayılık sıfatını kendine yakıştırıyorsan mekanın sahibi oradayken yapman lazım" Eski dönemlerde Mithatpaşa Stadı’nda yarıya yarıya tribünlerde derbi izlediklerini söyleyen Özbek, "Mağlup olan takım için tabut bulurlardı, bayrağını üzerine koyup, Taksim’e kadar taşırlardı. Bugün geldiğimiz durumda, silahlı korumalarıyla polisin eskortunda stada geliyor. Bu hareketleri yaparken, sorumlu polis arkadaş orada geziyor. Devlet seni oraya niye gönderiyor. Ali Çelikkıran yumruklanırken hiç polis gördünüz mü? En kolay manipüle edilecek durum, bu sportif camiaları birbirine düşürmek. Futbolun içinde var, rakip takımlar birebir nezaket çerçevesinde galibiyet sonrası şey yapabilir. Hem onu tenkit ediyor, hem silahlı adamlar galip insanları darp ediyor. Bu insanla nasıl konuşulur. Onun istediği tarz, biz Galatasaraylıların tarzı değil. Onun için konuşamıyoruz. Onun ’İyi ki orada değildim’ dedim. Benim de korumalarım var. Karşı karşıya gelecek, al sana bir sürü olay olacak. Ne muradın vardı. Seçime gideceksin. Seçimde belki bunu kahramanlık hikayesi olarak anlatacaksın. Şu kadarcık Türkiye’nin mutluluğu, berberliğini, huzurunu düşünen adam böyle bir şey yapar mı? Haberlerde geçiliyor, adam giderken bir yeri kurşunlamış, adamın peşine düşüyorlar, yakalıyorlar. Suç duyurularını yaptık. Bakalım ne yapacaklar. Lütfen bunu izleyin. Boş statta sahte kabadayılık kolay. Şu kadar yüreğin varsa kabadayılık sıfatını kendine yakıştırıyorsan mekanın sahibi oradayken gelip bunu yapman lazım" açıklamasında bulundu. Erden Timur: "Polis tutanak tutmadı" Yaşanan olaylarla ilgili polislerin tutanak tutmadığını söyleyen Erden Timur, "Orada Eray Bey var, 2-3 güvenlik görevlisi var. Polis var, belki 200’den fazla. Polisle bizi çatıştırmaya çalışıyorlar. Gelsin herkes yerine koysun. İki şık var, ya devletin polisine el kaldıracaksın, 70-80 polis var. Polis önlemi alacağız diyor. Planlanan aşamada polisler kaldığı için, polislerin önlem almasını beklersin. Bir sürü olay oldu, tehdit, darp var, linç girişimi var, bir polis tutanak tutmadı. Devletimizin polisiyle karşı karşıya gelinmesini kimse beklesin. Gerekli suç duyurusunda bulunduk. Hiçbir şey bilinmeyerek yargıya varılması doğru değil. Bu olaylar herkes oradayken yapılmıyor, sebebi belli. Polise rağmen bir yere gelinir mi? Bu işin acaba önceden garantisi mi alındı? Bunların hepsinin aydınlatılması gereken şeyler" dedi. Dursun Özbek: "Galatasaray Stadı her önüne gelenin girdiği bir stat değil" Stada gelen kişilerin nizamiyeden telefon araması yapılmadan içeri alınmadığını anlatan Özbek, "Bizim bir nizamiyemiz var. Kapıya geldiğiniz zaman size sorarlar ’Niye geldiniz?’ diye. Oradaki kapıyı açtıran tek bir güç olabilir, polis. Galatasaray Stadı her önüne gelenin girdiği bir stat değil. Yeterli sayıda güvenlik görevlilerimiz var. Eğer Ali Bey, beni ziyarete geldiyse bana telefonla ulaşılır. Orada ikinci bir güç de var. Nizamiyede maç esnasında bekleyen polisler de var. Onların bariyeri açın güvenlik görevlisi bariyerini açar. Ne bana, ne görevli arkadaşa telefon geldi. Hiç kimseyi aramadı. Peki bariyerleri kim açtırdı? Saat 23.00 olmuş, maç bitmiş, kafileler gitmiş, kim açtırdı? Açtırdın oraya geldin, kapı var, orada da bizim güvenliğimiz var. Kim dedin ki Ali Bey geldi, kapıyı açın diye. Ben mi dedim. O saatte oraya gelmesindeki maksat ne? Bu saatte geldiği zaman burada normal şeyler olmaz. Suç duyurularını yaptık, ne diyecekler? Buradaki olay akıllara ziyan bir olay" değerlendirmesinde bulundu. Erden Timur’a yapılan saldırıların iki senelik başarıdan dolayı olduğunu söyleyen Başkan Özbek, "Erden düşmanlığı şuradan geçiyor, o kadar başarılı iki sene geçirdik ki birçok manada sadece sportif olarak değil. Kıskançlık bir, onların fıtratın olan karşı tarafı fitne ile dağıtmak iki. Bana göre olayın esası budur. Galatasaray’ın gelişinden, Galatasaray’ın bugünkü finansal yapısının ulaşmak istediği noktadan endişeleri var. Bunu sadece biz söylemiyoruz. İlgili banka kuruluşlarına sorun. Onlar da aynı şeyi diyor" şeklinde konuştu. Erden Timur: "Basının önünde olmayan neler neler yapıyorlar" Camiaların gerilmemesiyle ilgili çok çaba sarf ettiklerini vurgulayan Timur, "İki sene önce söylediğim şey sürekli konuşuluyor. Özür dilekten sonra bir şey kalmaz. Ondan sonra gerginliği arttıracak hiçbir şey konuşmadım. 20’den fazla hakaret edildi. Ben Galatasaray’ın hakkını savunacağım tabii, toplumsal birliktelik için mesaj da veriyorsunuz. En son ceza meselesine takılmışlar, benim söylediğim her şey hukuka uygun. Basının önünde olanları biliyorsunuz. Basının önünde olmayan neler neler yapıyorlar. Hata da yapabiliriz, insanız. Camianın nabzının düşürmek için sizin de bir şey demeniz gerekiyor. Böyle davrandıkça hak ettiğimiz sonuca varacağız. Galatasaray camiası olarak bu duruşumuzdan gurur duyuyorum" ifadelerini kullandı. Erden Timur: “Esas dayanışma zor günde çıkar" Bu seneyi ’Dayanışma ve konsantrasyon’ sezonu olarak daha önce tanımadıklarını ifade eden Erden Timur, "Dayanışma ve konsantrasyon böyle zamanlarda olur. Esas dayanışma zor günde çıkar. Bugün ve Konya maçına kadar olan süreçte herkes Galatasaray camiasının göstereceği dirayete ve birlikteliğe şahit olacak. Biz finalleri oynamayı en iyi bilen takımız. Mayıs, Galatasaray’ın yılbaşısıdır, bu herkese bir defa daha göstereceğiz. Biz mücadelemizi, azmimizi bu idealist bakış açımızdan alıyoruz. Biz iyiyi istiyoruz, şampiyonluğu istiyoruz" diye konuştu. "Mayıs, Galatasaray için seçim değil, şampiyonluk ayıdır" Başkan Dursun Özbek ile uzun zamandır birlikte olduklarını söyleyen Timur, "Burada Galatasaray’a hizmet amacıyla birlikteyiz. Çok güzel şeyler yaptık. Sportif AŞ’deki görevim devam ediyor. Liste yayınlanmadan 1 gün önce de bunu söyledim. Yönetim de olmama gerek yok, Sportif AŞ’deki görev devam ediyor. Florya konusuyla ilgili Dursun başkan, ‘Peşkeş’ ifadesiyle ilgili bana söylemen gerekir dedi. Fikirlerin farklı olması normal. Yönetim arasında da olur, koşulur, çözülür. Ne olursa olsun en ufak şakalaşma bile bu ortama yanlış anlaşılabiliyor. Bizim tek amacımız şampiyonluk. Bu şampiyonluğun çok önemli olduğunu biliyoruz. Mayıs, Galatasaray için seçim değil, şampiyonluk ayıdır" şeklinde konuştu. Özbek: "Ne diyorsun sen kimsin. Haddini bil otur aşağı’ dedim" Erden Timur’un hiçbir korunmaya ihtiyacı olmadığını vurgulayan Başkan Dursun Özbek, "Hiçbir korumaya ihtiyacı yok. Federasyonda bir olay yaşadık. Federasyon başkanı, 20 kulüp başkanı, federasyon yetkileri var. Bir olay oldu, Ali Bey şiddetle kalktı, Erden’e parmak sallayarak, ’Seni mahvedeceğim, sen Koç ailesini tanımıyorsun’ dedi. Ben de kalktım, ’Ne diyorsun sen kimsin. Haddini bil otur aşağı’ dedim. Bu sahte kabadayılık başka bir şey bu olaylar başka bir şey. Yılan iyi anlaşan iki kardeşten çok korkarmış. Biz iki sene görev yaptık. Köylerde küpler vardır, küplerin içinde bazıların bal vardır, bazılarında sirke vardır. Bal olan küp, dışarı bal sızdırır, sirke olan küp de sirke sızdırır. Biz iyi insanlarız. Türkiye’de iyi futbolun oynanmasını istiyoruz. İyi ve mutlu futbol seyircisi istiyoruz. Yani biz bal küpüyüz" açıklamasında bulundu. Erden Timur: "Şikayet hattı kurdular, hiçbir şey bulamıyorlar" Son olarak kararını hiçbir şeyin etkileyemeyeceğini ifade eden Erden Timur, "Tam tersi şöyle deniyor, ’Bu konularla ilgili ne olacağını bildiği için, Galatasaray’ın korumasına ihtiyacı var’. Basının önündeki şeyler dışında çok şey yapıldı. Bir sürü incelemeleri, şikayetler var. Çoğunu Dursun başkan bilmez. Ne yaparlarsa yapsın. 30 yaşında şirket kurdum, hayatımda devleti kamu ihalesinde iş yapmadım. Bir arsa ile 1 metrekare imar artışı yapmadım. 15 aydır benle ilgili her şeyi araştırıyorlar. Şikayet hattı kurdular, hiçbir şey bulamıyorlar. Bu yıpratma sürekli devam ediyor. Kimse ideallerinden vazgeçmez" diyerek sözlerini tamamladı.
Kırıkkale Çocukları tehdit eden tehlike 3T: Validen ’dijital bağımlısı’ olmayın, ’spor yapın’ çağrısı Kırıkkale Valisi Mehmet Makas, "Okullar Sporla Daha da Güzel" projesinin tanıtım toplantısında "dijital bağımlılığa" dikkat çekerek, öğrencilere "spor yapın" tavsiyesinde bulundu. Kırıkkale Valiliği koordinesinde Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Milli Eğitim Müdürlüğü arasında imzalanan protokolle "Okullar Sporla Daha da Güzel" projesi hayata geçirildi. Öğrenciler, okullardaki spor salonlarında yapılan düzenlemelerin ardından usta öğretmenler eşliğinde antrenmanlarına başladı. Projeyle okullardaki salon ve spor alanlarının daha verimli kullanılması, çocuk ve gençlerin spor alanlarına daha rahat ulaşmaları, sporcu yetiştirilmesi ve dijital bağımlılıktan da uzak tutulması hedefleniyor. Projenin tanıtımı toplantısı Şehit Mustafa Uğurelli Ortaokulu’nda yapıldı. Programa katılan Vali Mehmet Makas, farklı branşlarda sportif faaliyetlere başlayan öğrenci ve öğretmenlerle bir araya geldi. Projenin 23 okulda 40 ayrı spor branşında başladığını belirten Vali Makas, son zamanlarda artan "dijital bağımlılığa" da dikkat çekti. "Her şey hayalle başlar" Öğrencilere ’dijital bağımlılığa’ karşı "spor yapma" tavsiyesinde bulunan Vali Makas, "23 okulumuzda 40 ayrı branşta süregelen bir proje. Her şey hayalle başlar. Türkiye’de son 20 yılda ’hayaldi gerçek oldu’ diyebileceğimiz yığınla devletimizin, Cumhurbaşkanlığımızın liderliğinde projeleri oldu. Hem bu spor dallarında gelecekte olimpiyatlarda al bayrağımızı birinci olarak göndere çektirin hem de enerjinizi bu sporda atın. Gelecekte insanoğlunun en büyük problemi ’dijital bağımlılık’ olacak, olmaya da başladı. Kendinizi spora verin, geleceğinizi aydınlık kılmak adına bunu lütfen gerçekleştirin" şeklinde konuştu. "Her bir mahallede her bir çocuk için bir şubemiz olsun istiyoruz" Gençlik ve Spor İl Müdürü Hamza Güneş, projenin tanıtım toplantısında yaptığı açıklamada, "Her bir mahallede her bir çocuk için bir şubemiz olsun istiyoruz. İmkanlar dahilinde o okulun spor salonunu birlikte boyuyoruz, sportif malzemelerini getiriyoruz, sonrasında da hocamızı gönderiyoruz. Halk Eğitim Müdürlüğü bünyesindeki hocalarımızı görevlendiriyoruz. Biz bunları ders dışında yapıyoruz" diye konuştu. Fatmanur Cengiz (14), "Sayın valimizin de dediği gibi okulumuzda ve spor salonunda telefon kullanımı yasak. Okul sonrası kurslarımızda da spor yaptığımız için çok fazla teknolojiyi kullanmıyoruz" ifadesini kullandı. Okul sonrası proje kapsamında çeşitli sportif faaliyetler yaptıklarını anlatan Ebrar Dinç (14), "Voleybol, basketbol, badminton oynayabiliyoruz. Masa tenisi var. Badmintonda da il birinciliğimiz var" dedi. Rana Sarı (9) ise, projeyi yapanlara teşekkür ederek, gençlere ve çocuklara tekvandoyu tavsiye etti. Proje tanıtım toplantısına Garnizon ve Mühimmat Komutanı Tuğgeneral Mehmet Ali Durmuş, İl Milli Eğitim Müdürü Rıza Aydın, okul idarecileri, öğrenciler ve veliler katıldı.
Karabük Safranbolu’da çocuklar geleneksel oyunlarla büyüyecek Karabük’ün Safranbolu ilçesinde okul bahçeleri geleneksel oyun alanlarıyla tasarlandı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan "Yüz Yüze 100 Çocuk Oyunu Kılavuzu" çerçevesinde öğrencilerin kılavuzda yer alan geleneksel çocuk oyunlarını oynayabilmesi amacıyla Altın Safran İlkokulu, Alibaba İlkokulu ve Mustafa Antepoğlu İlkokulunun bahçelerine "Geleneksel Çocuk Oyun Alanları ve Egzersiz Parkuru" çizimi yapıldı. İlçedeki diğer ilkokul ve ortaokulların bahçelerinin çocukların oyun faaliyetleri kapsamında eğlenebilecekleri ortamlar haline getirilmesi için de çalışmalar devam ediyor. Çizimi yapılan oyun alanlarında "Yüz Yüze 100 Çocuk Oyunu Kılavuzu" rehberliğinde oyunlar oynanacak. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından projenin amacının öğrencilerin bilmek, hissi, psikomotor, sosyal ve kültürel gelişimlerinin en önemli kaynaklarından olan geleneksel çocuk oyunlarını okul ortamında canlandırmak, gerek ders içi gerekse ders dışı faaliyetlerde yer vererek, öğrencilerin temel psikolojik ve fiziksel gelişiminin yanı sıra duygularını yansıtma, iletişim kurma, kendini ifade etme becerisi kazanmalarını sağlamak olduğu belirtildi. Açıklamada ayrıca öğrenci ve velilerin mücadele ettiği ekran bağımlılığı, obezite gibi birçok farklı sorunla başa çıkmanın en kolay ve eğlenceli yolunun öğrencileri geleneksel oyunlara yönlendirmekten geçtiği ifade edildi.