İl Sağlık Müdürlüğümüz tarafından koordine edilen “Beyin Ölümü Tanısı, Donör Bakımına Yaklaşım ve Güncel Bilgiler” konulu sempozyumu hastanemizde düzenlendi.
Hastanemiz konferans salonunda düzenlenen sempozyuma Sağlık Bakanlığı Doku Organ Nakli ve Diyaliz Hizmetleri Daire Başkanı Doç. Dr. Erkan ÖLÇÜCÜOĞLU, İl Sağlık Müdürlüğümüz Kamu Hastaneleri Hizmet Başkanı Doç. Dr. Nülüfer KILIÇ ve Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Uzm. Dr. Ali ATAR, Başhekimimiz Doç. Dr. Şüheda KAYA, Fırat Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Gökhan ARTAŞ, Doku Organ Nakli Diyarbakır Bölge Koordinasyon Sorumlusu Hatice GÜNDÜZ MUMAY, Fırat Üniversitesi ve Fethi Sekin Şehir Hastanesi'nden akademisyenler, ilgili uzman hekimler, Elazığ İl Müftülüğü'nden İl Vaizi ve sağlık çalışanları katıldı.
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Başhekimimiz Doç. Dr. Şüheda KAYA, organ bağışının insan hayatına dokunan en kutsal eylemlerden biri olduğunu vurguladı. KAYA, “Bugün burada, insanlığın en büyük erdemlerinden biri olan organ bağışı konusundaki bilgilerimizi tazelemek ve birbirimizle paylaşmak üzere bir araya geldik. Organ bağışı, bir insanın hayatını kaybettikten sonra bile başka bir cana umut olabilmesinin en asil yoludur. Tek bir organ bağışçısı, sekiz kişiye yaşam şansı sunabilir. Bağışlanan her bir organ, yeni bir umut, yeniden doğuş ve yaşama tutunma anlamına gelmektedir” dedi.
Organ nakli sürecinde en kritik aşamanın, beyin ölümü tanısının doğru ve zamanında konması olduğunun altını çizen Kaya, bu sürecin etik ve bilimsel ilkelerle yürütülmesinin hayati önem taşıdığını belirtti.
Daha sonra kürsüye davet edilen Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Uzm. Dr. Ali ATAR bir konuşma yaptı. Organ bağışının yalnızca tıbbi değil, aynı zamanda vicdani ve insani bir sorumluluk olduğunu belirten ATAR, “Ülkemizde her yıl binlerce insan yaşamak için organ nakli bekliyor. Bir bireyin vereceği karar, birden fazla hayatı kurtarabilir. Bu nedenle toplumsal farkındalığı artırmak, bu konuda bilinç oluşturmak hepimizin ortak görevidir” ifadelerini kullandı.
Toplumda organ bağışı konusundaki kaygıların doğal olduğunu belirten Atar, sağlık kurumlarının bu konuda halkı doğru bilgilendirmesi gerektiğini söyledi. “Paydaş kurumlarla iş birliği içerisinde insanların sağlık ve dini boyutlardaki endişelerini giderdiğimiz takdirde, organ bağışı konusunda daha büyük adımlar atacağımıza inanıyorum” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından konferans Doku Ve Organ Nakil Diyarbakır Bölge Koordinasyon Merkezi Sorumlusu Hatice GÜNDÜZ MUMAY,ın sunumu ile devam etti. Hatice GÜNDÜZ MUMAY “Şu an Türkiye'de 80 binden fazla diyaliz hastası var. " Dedi.
Doku Organ Nakil ve Diyaliz Hizmetleri Daire Başkanı Doç. Dr. Erkan ÖLÇÜCÜOĞLU ise, Türkiye’nin sağlık hizmeti ve akademik anlamda çok iyi yerde olduğunu ancak, organ nakillerini kadavradan bulma noktasında gelişme gösterilmediğini kaydetti. Doç. Dr. Erkan ÖLÇÜCÜOĞLU “Artık sağlık hizmeti sunumunda ve akademik anlamda bilgi adına çok iyi bir yerdeyiz ama yanlış patikadan gidiyoruz. Soyut organ naklinde kadavradan bulmamız lazım. dünya orayı aşmış durumda. Yani merkezler hazır, herkes hazır ama organ bulamıyoruz. Çünkü Amerika'da %70 organ nakli yapılan 100 hastane 70'i kadavradan biz de 11'i aradaki uçurumu takdirlerinize sunuyorum.” ifadelerini kullandı.
Sempozyum, konuşmacılardan sonra akademisyen ve ilgili uzman hekimlerin organ bağışı süreçleri, beyin ölümü tanısı ve donör bakımında güncel uygulamalar konusundaki sunum ve farkındalık çalışmaları ile sona erdi.