Sıkça Sorulan Sorular
07 Mart 2024

KALP VE DAMAR HASTALIKLARI

Nasıl Randevu Alırım?

Alo182 Aranarak;  Çağrıyı karşılayan operatöre hastanın T.C. kimlik numarası verilir.

Randevu talep edilen hastane, poliklinik ve varsa hekim tercihleri operatöre bildirilir.

Operatör uygun tarih ve saat dilimlerini vatandaşa bildirir.

Vatandaş seçimini yaparak randevusunu alır.

Alo 182'nin yanı sıra"Online Randevu Sistemi"aracılığıyla da randevu alabilmektedir.

Merkezi Hekim Randevu Sistemi ilk kez giriş yapılırken her vatandaş için ayrı bir hesap açılır.

Bunun için ilgili yönlendirme adımları takip edilir.

Hesap açıldıktan sonra "Randevu Al" butonunu kullanarak T.C. kimlik numarası ve belirlenen şifre ile giriş yapılır.

Hesabınıza E-Devlet şifrenizi kullanarak da giriş yapabilirsiniz. İstenilen hastane, poliklinik ve hekim tercihi yapılarak randevu alınır.

Tahlil Sonuçlarını Nasıl Öğrenebilirim?

Yaptırmış olduğunuz tüm tahliller ve sonuçlarını tarih ve açıklama bazında referans değerleri ile birlikte https://www.enabiz.gov.tr/ görebilirsiniz.

Yatış, Sevk ve Taburcu İşlemleri Nasıl Yapılmaktadır?

Hastanın poliklinikten yataklı tedavisine karar verilirse hekim hastanın yatışını bilgi sistemi üzerinden yapar. Hasta kimliği ve kimlik fotokopisi ile birlikte yatışı yapılan kliniğe giderek ilgili klinik sekreterine müracaat eder. Yatışı yapılan her hastamıza kimlik tanımlayıcı bileklik takılmaktadır, lütfen hastanede yattığınız sürece bilekliğinizi çıkarmayınız.

* Yurtdışı sigortalı hastalarımızın yatış işlemleri ‘yurtdışı hasta birimi’ tarafından takip edilmektedir.

Yataklı kliniklerimizin işleyişi

- Hastanemize yatışı yapılan hastalar beraberlerinde terlik, pijama, bardak ve isteğe göre çatal, kaşık, tabak, peçete, diş fırçası vb. Kişisel eşyalarını getirebilirler.

- Hastanın tüm tetkikleri, hastanemiz personeli tarafından takip edilir ve dosyasında arşivlenir. Hasta yakınlarının sonuç takip etmeleri gerekmemektedir. Ayrıca tahlil ve tetkik sonuçlarının asılları hasta ve yakınlarına verilmemektedir.

- Hastanın eğer yakını yoksa kıymetli eşyaları klinikçe teslim alınarak gerekli idari işlemler yapılır. Hasta ve/veya hasta yakınına eşyaların iadesi tutanakla yapılır. Kalp ve Damar Cerrahisi

 

1) Hiçbir şikâyetim olmasa da kalp hastası olabilir miyim?

 

Hiçbir şikâyetiniz olmasa bile kalp hastalığınız olabilir. Damar hastalıkları genel olarak geç belirti göstermektedir. Damar hastalıklarında, damarlardaki daralma derecesi belli bir seviyeye ulaşmadan bulgu vermeyebilir. Bazen ilk bulgu ciddi bir kalp krizi olabilir.

 

Herhangi bir belirtinin görülmediği hasta grupları çoğunlukla diyabet hastalarıdır. Bunun en önemli nedeni ise şeker hastalığının eş zamanlı olarak sinir uçlarını da hasar vermesidir. Kalp hastalığınız ve beraberinde şeker hastalığınız var ise herhangi bir belirti olmadan sessiz kalp krizi geçirebilirsiniz. Şikayetlerinizin olmaması kalbiniz ile ilgili bir rahatsızlığınızın olamadığı anlamına gelmez.

 

2) Koroner bypass ameliyatı mı yoksa stent mi daha iyi?

 

Kalbi besleyen koroner damarlardaki tıkanıklıkların açılmasında ilk tercih çoğunlukla balon/stent uygulamalarıdır. Ancak bu işlemlerin tam ve eksiksiz yapılamadığı, kalp kasında zafiyetlerin oluştuğu ve stent tıkanmalarına bağlı hayati riskin olduğu durumlarda koroner bypass ameliyatı tedavi seçeneği olmaktadır. Bazı durumlarda da koroner bypass ameliyatı öncelikle tercih edilebilir.

 

Milimetrik kalp damarları içine yerleştirilen stentlerin açıklık oranları koroner bypass ameliyatı ile kalbe bağlanacak göğüs içi atardamarının (IMA) açıklık oranından düşüktür. Bypass ameliyatıyla kalbe bağlanan yeni damarların on yıllarca (10 yıl %90 açık, 20 yıl %70 açık kalmaktadır) kalbi beslemesi mümkün olmaktadır. Bu damarın ince elastik yapısal özellikleri, ateroskleroza olan avantajları ve kalbe olan anatomik yakınlığı nedenleriyle "kalbin yedek damarı" demek yanlış olmaz.

 

Kalp damarları tıkalı, kalp krizi geçirmiş ya da geçirmemiş bir hastanın tedavi ve takibinin kalp ameliyatları yapılan bir merkezde olması gerekmektedir. Ne hasta erkenden kalp ameliyatına verilmeli ne de hastanın bypass ameliyat şansı aşırı stent takılmalarıyla ortandan kaldırılmalıdır.

 

3) Bypass ameliyatından sonra nelere dikkat edilmelidir?

 

Ameliyat sonrasında hastalığa yol açan bazı metabolik bozukluklar için doktorunuzun önerdiği tedavi yöntemine düzenli olarak uyulmalı ve verilen ilaçlar aksatılmadan kullanılmalıdır. Sigara ve diğer tütün mamüllerinden ve alkol kullanımından kaçınmak hasta için en iyisi olacaktır. Kalp sağlığı için düzenli egzersiz yapmak da önemli noktalardan biridir. Erken dönemde ağır egzersiz yapılması önerilmemektedir. Özellikle göğüs kemiği iyileşmesinden sonra tempolu yürüyüş ya da hafif tempolu koşmayı tercih edebilirsiniz. Yüzme gibi diğer sporlar da ilerleyen dönemlerde yapılabilir.

 

4) Göğüs kemiğini kesmeden kalp ameliyatı yapılabilir mi?

Evet, göğüs kemiğini kesmeden de kalp ameliyatı yapılabilir. Gelişen tıp teknolojisi sayesinde minival invaziv adı verilen yöntemle kalp ameliyatları yapılmaktadır. Standart kabul edilen ve göğüs kemiğinin kesilerek yapıldığı açık ameliyatların aksine bu operasyonlarda küçük kesiler açmak yeterlidir. Küçük kesiler (koltuk altı, meme altı) yardımıyla kalp kapağı değişimi, kalpte bulunan doğumsal deliklerin tamiri ve koroner bypass ameliyatları başarılı bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Bu yöntemlerin uygulanmasında ise hastaların ve hastalığın durumunun operasyona uygunluğu önemli bir kriterdir.

 

5) Kalp ameliyatlarının riskleri nelerdir?

 

Her ameliyatta olduğu gibi kalp ameliyatlarında da bazı riskler bulunmaktadır. Ancak, gelişen tup teknolojisi sayesinde, operasyonların başarılı olma olasılığı her geçen gün artmaktadır. Dünya'da ve ülkemizde yaygın olarak yapılan koroner by-pass ameliyatlarının riski %2-3 civarındadır. Bununla birlikte, hastaların genel sağlık durumları, yaşları ve eşlik eden diğer sağlık sorunları komplikasyon gelişme riskini etkilemektedir. İleri yaşta olan, böbrek, akciğer ve karaciğer gibi organlarında fonksiyon kayıpları bulunan hastalarda komplikasyon gelişme riski daha fazladır.

 

Aynı zamanda, bu risklerin artması kalp kasında hasar gelişip gelişmemesine de bağlıdır. Koroner bypass gibi operasyonların dışında, örneğin ana damar yırtıklarına bağlı kanamaların görüldüğü hastalara uygulanan ameliyatlarda risk oranı biraz daha fazladır. Koroner bypass ile birlikte eşlik eden kapak rahatsızlıkları, kapağın değişimi ya da tamiri ameliyatı da yapılmaktadır. Hastadan hastaya ve uygulanacak cerrahi girişime göre risk oranları farklılık gösterebilir.

 

Her hasta için risk oranı, fayda ve zarar oranı değişebilir. Ameliyat olunmadığı durumda ortaya çıkacak olan riskler, ameliyattaki olası risklerden çok daha fazla olabilir.

 

6) Kalp ameliyatlarından sonra ne kadar hastanede kalmak gerekir?

 

Ameliyathaneye giren hasta, tüm hazırlıklarla birlikte ortalama 4-5 saat süren ameliyatın ardından yoğun bakım ünitesine alınır. Henüz anestezinin etkisi geçmemiş durumda olan hastalar solunum cihazına bağlı olarak takip edilirler. Anestezinin etkisinin azalması ve hastanın uyanması, hastanın tüm bulgularının stabil olması ile solunum desteği yavaş yavaş azaltılır. Hastanın tamamen uyanık, kas gücünün yerine gelmesi ve solunumunu desteksiz devam ettirebileceği görüldükten sonra solunum cihazından ayrılırlar.

 

Hastalar ameliyatın olduğu geceyi yoğun bakım ünitesinde geçirmektedir. İlerleyen günlerde kontrolleri yapılan hastalar uygun görülürse standart servis odasına alınır. Servise alınan hastalar genel durumlarına bağlı olarak, herhangi bir sorun gelişmemesi durumunda ortalama 3 ile 4 gün takip edilmektedir. Bir ya da iki yoğun bakım, üç yada dört gün servis bakımı olmak üzere hastalarımı ortalama 5-6 gün hastanede kalmaktadır. Hastalar bu süre boyunca yürüyüş ve solunum egzersizleri yapar. Hastanın hastaneye kabulu ile birlikte tedavi süreçlerinin tüm adımlarında hasta ve hasta yakınları hastalarının sağlık hakkında detaylı şekilde bilgilendirilirler.

7) Kalp kapaklarında oluşan ciddi darlık veya yetersizlik durumlarında ameliyat mı olmalı yoksa kateter kapaklar mı tercih edilmeli?

 

Kalp kapaklarında meydana gelen hastalıklar, kapak fonksiyonlarını bozarak kalpte büyüme ve çalışma bozuklukları yaptıkları gibi kalp içinde pıhtı oluşması ve beyine atması sonucu felç ve ölümcül durumlar yaratabilirler. Bu durumların olmaması ve hayatiyetin sürmesi için kalp kapaklarının tamiri ya da protez bir kapakla (mekanik yada biyolojik doku kapakları-Sığır, at, v.b) değiştirilmesi gerekmektedir. Bu işlemler; normal klasik açık kalp ameliyatı şeklinde olabileceği gibi koltukaltı, kaburgalar arası ya da göğüsten açılan deliklerinden (robotic) tamir şeklinde de yapılabilmektedir. Bu işlemlerde hastalıklı kalp kapağının bizzat görülerek hafif derece riskle (%3-5) ameliyat edilmesi söz konusudur.

 

Bazı hastalarımızın genel durumlarının uygun olmaması yada başka sistem hastalıkları nedeniyle açık kalp ameliyatının yüksek riskli olduğu durumlar olabilir. Bu gibi durumlarda stent-kapak uygulamaları tercih edilmektedir. Yeni teknoloji ürünü bu sistemlerin içinde doku kapakları bulunmaktadır. O nedenle, ameliyat ile takılan mekanik kapaklara gibi on yıllarca kullanımları konusu henüz aydınlatılmış değildir. Özellikle ileri yaştaki (75 yaş ve üstü), aort darlıklı hastalarda (TAVI) uygulanabilmektedir. Bu işlemde de kalp cerrahı ve kardiyolog birlikte çalışmakta ve işlem kateter-anjio odasında gerçekleştirilmektedir. Tüm bu durumlarda hangi yöntemin tercih edileceği, kalp cerrahları ve kardiyologların oluşturduğu kalp ekibinin hastanın özelliklerine göre belirleneceği unutulmamalıdır.

Varis Tedavisinde En Uygun Tedavi Yöntemi Nedir?

Varis, hayat kalitesini etkileyen küçümsenmemesi gereken bir rahatsızlıktır. Başlıca tedavi yöntemleri cerrahi tedavi, varis çorabı, skleroterapi ( iğne tedavisi ) ve endovenöz girişimler ( damar içinden lazer tedavisi ) şeklindedir. Her bir yöntem varisin boyutuna ve yaygınlığına göre uygulanır.

 

Hasta taburcu işlemleri

Taburculuğuna karar verilen hasta ve/veya hasta yakınıyla gerekli bilgilendirmeler yapılarak klinik sekreterine yönlendirilir. Hasta ve/veya yakınına hastaneden ayrılmadan önce diyeti, egzersizi, ilaçları vb. İle ilgili bilgi verilir. Taburcu olan hastanın kimlik tanımlayıcı bilekliği çıkartılır.

Sosyal güvencesi olmayan ücretli hastaların ödemesi hasta çıkış işlemleri sırasında gerçekleştirilir.